Geçenlerde Türkiye’nin ilk 5 büyük firmaları hangileri ve hangi sektörde faaliyet gösteriyorlar merak ettim. Nerden geldi bu soru aklıma? Hep büyüklerimiz! diyorlar ya Türkiye’miz artık eski Türkiye değil .Büyüyoruz, gelişiyoruz söylemleri her tarafta. Artık o kadar ki, bu tür söylemleri duyunca “hadi bakalım gerçekten öyle mi“ diye merak etmeden duramıyor insan. Derinlemesine girince Türkiye’nin ilk 5 tablosu o kadar da parlak gözükmüyor. Hatta kırmızı alarm seviyesinde olduğunu söyleyebilirim. Ben de yalan yok.

Burada aniparantez açmak istiyorum. Evet Türkiye’nin en büyük firmalarının net satışları, bundan 10 sene önce ile karşılaştırıldığında artış gösteriyor. Ama endüstri’de çalışan işçinin, kullanılan elektriğin, mazot’un birim fiyatı 10 sene önceki kadar düşük seviyede değil. Dolaysıyla, net satışlardaki artış kimseyi aldatmasın. Net kar oranları ve bu oranların rakamsal karşılıkları çok önemli.

Bu yazıyı yazarken yazı başlığına karar veremedim. “Türkiye’nin Parası Buhar Olup Uçuyor“ mu olsun yoksa “Tüm Türkiye’yi Toplasan Bir Walmart Etmiyor“ mu olsun karar veremedim. Karamsarlık tablosu çizmek için yazmıyorum bu yazıyı fakat olumlu tarafları çok göremiyorum malesef.

İlk başta Türkiye’nin en büyük 5 firmasının hangileri olduğunu ve bu firmaların 2014 net satışlarını inceleyelim. Daha sonra dünya lideri olan Amerika piyasalarıyla karşılaştıralım. Ee ne demişler? Daha iyi tenis oynamak için kendinden daha iyi rakiplerle oynamalısın. 

Türkiye’nin En Büyük 5 Firması (Net Satışlar) (2014)

1. TÜRKİYE PETROL RAFİNERİLERİ A.Ş. (17.5 Milyar Dolar) (%51 Koç Holding, %49 Halka Arz) 700 Milyon $ değerindeki hisse senetleri Londra borsalarında işlem görüyor. Yani Londra ahalisi bizim Tüpraş’ın senetlerini alıp satıyorlar.

2. OMV PETROL OFİSİ A.Ş. (10.6 Milyar $) (%96 OMV Avusturya Firması)

3. TÜRKİYE ELEKTRİK TİCARET VE TAAHHÜT A.Ş. (9.9 Milyar $) (%100 Yerli)
Türkiye’nin ilk ve tek kamu enerji toptan satış şirketi olan TETAŞ, bir İktisadi Devlet Kuruluşu olup, Devletin genel enerji ve ekonomi politikasına uygun olarak elektrik ticaret ve taahhüt faaliyetlerinde bulunmaktadır.

4. TÜRK HAVA YOLLARI A.O. (8 Milyar $) (% 49,12 Kamu Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, % 50,88 Özel)

5. OPET PETROLCÜLÜK A.Ş. (7.6 Milyar Dolar) (%40’ı Tüpraşın)

Şimdi ilk olarak dikkat çeken şey Türkiye’nin ilk 5 firmasının 4’ü benzin ve elektrik alanlarında faaliyet gösteren firmalar olması. Yani günlük yaşamda bağımlı olduğumuz ve istemesek de mecbur olarak kullanmak zorunda olduğumuz servislerdir. Bu firmalara harcanan para yaşam seviyemizi yükseltir mi? Evet yükseltir. Yani bir yerden bir yere atla değil araba ile gitmemizi sağlar. Aksam evde mum yerine lamba yakmamızı sağlar. Ama bunlar 21. yüzyılda minimum gereksinimler listesinde ilk sırada yer alır. Taş devrindeki insanlara göre yaşam seviyemizi yükseltir fakat bugünün şartlarında günlük olağan ihtiyaçlarımızı karşılar. Ayrıca harcama yaptığımız benzin ve elektrik, bir Apple laptop gibi alıp da masaüstüne koyacağımız ürünler değildir. Bedelini en yükseğinden öderiz ve uçup gider.

Hemen burda bir karşılaştırma yapalım. Amerika’da da ilk 5 firma arasında 2 tane benzin firması yer almaktadır. Bu durum diğer ülkelerde de böyle. Ama bu hiç bir zaman toplumsal refah seviyesinin bir ölçütü olarak kullanılmamalıdır. Daha çok Suudi’lerin ceplerini doldurma yöntemi olarak adlandırılabilinir.

Türk Hava Yolları’nın ilk 5’te yer alması bu tablo’da tek umut verici öğe olarak gözükse de biraz detaya inince aslında bunun da çok iç açıcı bir unsur olmadığı göze çarpıyor. Türk Hava Yolları’nın yarıdan fazla hissesinin özel sektörde firmaların elinde olması beni tedirgin ediyor. O kadar araştırmama rağmen kimdir bu hisseleri ellerinde tutan firmalar bir türlü ulaşamadım. Ayrıca, son senelerdeki reklam kampanyaları (Kobe, Messi vs.) THY’nin yurtdışı satışlarını oldukça arttırdı. O yüzden THY’nin net satışlarının bu seviyelerde olmasının Türkiye içindeki iç hatlardan mı yoksa dış hatlardan mı kaynaklandığı soru işareti gibi. O yüzden yurdum insanı fazla refahtan gökyüzüne mi yükseldi yoksa yurtdışında yaşayan gurbetçiler o ülkelerdeki Türkiye’den bağımsız ekonomik şartlardan dolayı bu satışları arttırdı tam olarak bilemiyorum. Bu konuda, her sene Los Angeles - İstanbul arası $3000 (iki kişi) THY bilet parası veren birisi olarak konuşuyorum.

Bizde durum böyle. Bir de Amerika’nın ilk 5 büyük firmasına kısaca bakalım.

Amerika’nın En Büyük 5 Firması (Net Satışlar) (2014)

1. WALMART (471 Milyar $)
2. Exxon Mobil (438 Milyar $)
3. Chevron (228.9 Milyar $)
4. Berkshire Hathaway (183 Milyar $)
5. Apple (170 Milyar $)


Dünya lideri olarak adlandırılan Amerikan piyasası her ne kadar Mortgage sisteminden dolayı ağır yaralar alsa da hala dimdik ayakta. İlk sırada yer alan Walmart, çok büyük bir toptancı olarak düşünebilirsiniz. Türkiye’deki Bim gibi düşünün, Amerika’nın en ücra köşelerinde bile mağazaları var ve uygun fiyata toptan fiyata perakende satış yapan bir firma. Aklınıza gelebilecek her türlü elektronik, beyaz eşya, mobilya, mutfak malzemeleri, kozmetik, yiyecek ve temizlik ürünleri satan bir firma. Bu firmanın Amerika’nın en fazla satış yapan firması olması demek, insanların maddi alım güçlerini direkt olarak refah seviyelerini yükseltmede kullanıyor olması demektir. Mesela, yeni bir oturma takımı, ya da daha büyük ekran bir televizyon... Bizde de keşke TeknoSA gibi firmalar ilk 5’te yer alsa. İşte o zaman kişi başına düşen milli gelirin bu ülkenin refahı için kullanıldığından bahsedebiliriz. Bu arada TeknoSA Türkiye’de 2014 yılı net satışlarına göre 33. sırada.

Bu tabloya göre Türkiye'nin en büyük 500 şirketinin net satışlarının toplamı Amerika’daki Wal-Mart Stores'un yüzde 73'ünü ancak yakalayabiliyor. Ne dersiniz? Belki bir gün muasır medeniyetler seviyesini yakalarız. Belki bir gün...