Hizmetlerin genel kabul görmüş bir tanımı yoktur. Teknolojideki hızlı yenilikler ve değişen ihtiyaçlar yeni hizmet sektörleri yaratmakta olup, bu durum ise hizmetler sektörünün tanımı ve kapsamını değiştirmektedir. Hizmet kavramına ilişkin yapılan tanımlardan birkaçı aşağıdaki gibidir.


Hizmetler, tüketildiğinde herhangi bir somut mala sahip olmakla sonuçlanmayan, bir tarafın diğerine sunduğu mülkiyeti gerekli kılmayan soyut faaliyetlerden meydana gelen ürün çeşidi, veya zaman, yer, biçim ve psikoloji bakımından yarar sağlayan ekonomik faaliyetlerdir.


Bir diğer tanım ise hizmeti, üretildiği yerde tüketilen bir iş veya eylem, bir performans, sosyal olay veya çaba olarak ifade etmektedir. Diğer bir tanıma göre; bir kişinin ya da ekonomik bir birime ait olan bir malın durumunda, kişinin ya da ekonomik birimin önceden kabul etmesiyle, başka bir ekonomik birimin aktivitesi sonucunda meydana gelen değişiklik hizmettir. Avrupa Birliği tarafından hizmetler “normal olarak bir ücret karşılığı yapılan ve malların, sermayenin ve kişilerin serbest dolaşımı kapsamına girmeyen işler" olarak tanımlanmaktadır. Hizmet Ticareti Genel Anlaşması’nda (GATS) ise bir "hizmet" tanımı bulunmamaktadır. Bunun nedeni, hızla gelişen teknolojiyle beraber yeni türeyecek hizmetlerin tanım dışında kalmasının önlenmesidir. Hizmet Ticareti Genel Anlaşması (GATS) olarak adlandırılan Anlaşmanın amacı uluslararası hizmet ticaretinin tamamen serbestleştirilmesidir. GATS kapsamında serbestleştirme, her şeyden önce uluslararası hizmet ticareti önündeki engellerin kaldırılmasını öngörmektedir. Bu serbestleştirme ve etkileri, özellikle de gelişmekte olan ülkelerin dünya hizmet ticaretindeki payı açısından ayrı bir önem
taşımaktadır.


Hizmetler Anlaşması, üç esas üzerine kurulmuştur. Birincisi, anlaşmanın “çatısı”, bütün üyelerin uyması gereken temel yükümlülükleri kapsar. Bu yükümlülükler; ayırım yapmama,
milli muamele ve hizmetler piyasasına girişlerin giderek serbestleştirilmesi gibi temel ilke ve prensiplerdir. İkincisi, pazara giriş taahhütleri listesidir. Bu listeler, ülkelerin, devam eden
serbestleşme sürecinde, kendi hizmetler sektöründe var olan ve başka ülke kaynaklı hizmetlerin ülkelerine girmesine mani olan engellerin ne kadarını indirebileceklerinin veya ortadan kaldırabileceklerinin taahhüdü ile ilgilidir. Üçüncüsü, en çok kayrılan ülke kuralından istisnalar, muayyen bazı hizmetler (mesela: haberleşme, mali hizmetler, hava ulaşım
hizmetleri) ve halkın (Anlaşmada söz konusu edilen hizmet üretimlerini yapan gerçek kişilerin) dolaşımı ile ilgili disiplinleri kapsayan “ekler”dir.

Uluslararası hizmetler ticareti, yerli bir ekonomik birim ile yerli olmayan başka bir ekonomik birim arasında yapılmaktadır. Hizmetlerde karşılıklı etkileşimde iletişim gerekmesine rağmen, yüz yüze gelmek şart değildir. Ortak üretim süreçlerinin bazı aşamaları fiziksel varlığı gerektirirken, haberleşmenin gerekli olduğu aşamalarda hizmet sağlayıcılarının
ve hizmet objesinin bulunmaması herhangi bir sakınca yaratmamaktadır.

Uluslararası hizmetler ticaretinde, hizmet sağlayıcılarla (üreticilerle) tüketiciler (talep edenler) arasında doğrudan karşılıklı etkileşim gerekmektedir. Çoğu hizmet ticaretinde, ya
tüketiciler üretimin olduğu yere gitmekte (turizm) ya da hizmet sağlayıcılar üretim faktörlerini tüketimin olduğu mekana taşımaktadırlar. Örneğin, doğrudan yabancı sermayenin herhangi bir ülkede fabrika kurması gibi.

Hizmetlerin genel olarak fiziksel varlığının olmaması ve depolanmasının güç olmasına karşılık, enformasyon hizmetleri gibi bazı sektörlerde depolanabilen ve pazarlığı yapılabilen standart hizmet ürünleri de gelişmektedir. Bu gelişmede, elektronik ticaretin (e-ticaretin) gelişmesi ve doğrudan yabancı yatırımlar aracılığıyla hizmetlerin artması etkili olmuştur.

2005-2011 yılları arasındaki hizmet ihracatı ortalama %9’luk bir büyüme göstermiştir. Buna karşılık 2010 yılında 15,2 milyar $ olan dünya mal ticareti ihracatı 2011 yılında %19’luk artışla 18,2 milyar dolara ulaşmıştır. Hizmetler ticaretine göre, mal ticaretinin daha hızlı büyümesi, 2009 yılında hizmetler ticaretinin kısmen daha az küçülmesi ile açıklanabilir (mal ticaretinde %22 küçülme, hizmet ticaretinde %12 küçülme). 2005 ve 2011 yılları arasındaki hizmetler ve mal ticaretinin değerlerindeki ortalama yıllık büyüme oranları %10 ve %9 olarak birbirlerine oldukça yaklaşmıştır.