İnsan Yönetimi ve Kariyer

Türkiye’de ve dünyada insan yönetimi, kariyer, çalışan-işveren ilişkileri, işyerlerindeki verim ve bu yöntemleri nasıl başarı ve paraya dönüştüreceğinizi anlatan blog.


Eğer bir firmada yöneticilik yapıyorsanız, sizin için çalışan ekibinizin içinde normallere uymayan diğerlerinden farklı gözükmeye çalışan halk tabiriyle “sivri“ denilen hırçın karakterler her zaman olmuştur ve bundan sonra da olacaktır. Hırçın karakterle nasıl başa çıkacağız? Bu tarz çalışan tipleri firma için gerekli midir yoksa gereksiz midir?

Bir araştırmaya göre firmaya yeni gelen stajyerler firmada uzun yıllardır çalışan işçilere göre fikir beyan etme konusunda ve halihazırda bulunan işletim sistemini daha ileriye götürecek yorumlarda bulunma konusunda daha cesur davranmaktadırlar. Fakat dışardan bakan bu göz her defasında bize doğruyu gösterir mi acaba?

İnsanlar olması gerekenden daha az maaş aldıklarını düşünmeye başladıkları andan itibaren, bu düşünce onların performansını olumsuz şekilde etkiler ve stratejik hatalar yapmaya başlarlar. Ödenecek kira, faturalar, çocukların masrafları derken işin içinden çıkılmaz bir hal alır.

Asıl mesele aslında zam istemek değil. Bu yazının devamını bunu kabul ederek okumanızı tavsiye ederim. Herkes herşeyi isteyebilir. Sokaktaki dilenci de temiz bir ev ve sıcak bir aş istiyor. Püf noktası istemek ve elde etmek. Zam istemek ve hakkınız olanı elde etmek için aşağıda sıralayacağım noktalara dikkat ederseniz, zam alma ihtimalinizi oldukça arttırabilirsiniz.

Eğer takımınızda veya firmanızda çalışan bütün bireyler birbirleriyle ahenk içinde çalışabilselerdi, insan yönetimi gerçekten çok kolay olurdu. Fakat o zaman bu yönetimin adına insan yönetimi denmezdi. Birbiriyle ahenk içinde çalışan insanlar sizin söylediklerinizi harfiyen yerine getirip ortaya çok başarılı bir iş çıkarsalardı o zaman insan yönetimi diye birşey olmazdı. Fakat gerçekte tabii ki olaylar böyle değil. Bazı insanlar söyleneni bir kerede anlarken diğer insanlar daha fazla açıklama bekler. Bazıları takım ruhunu benimserken bazıları bireysel çalışmayı sever. Tabi bu iki insan tipinin de kendine ait avantajları ve dezavantajları vardır. Mesela takım ruhunu benimseyip fakat yeterli beceriye sahip olmayanlar olabilir diğer taraftan ise takım halinde çalışmaktan hoşlanmayan fakat aynı zamanda çok becerili olan insanlar takımımızda olabilir.


İşyerinde herbirimizin günlük yapmak ile yükümlü olduğu görevler vardır. İş tanımı gereği kimsenin bize yapmamızı söylemediği fakat bizim yapmakla yükümlü olduğumuz görevler mevcuttur. Mesela, eğer bir mühendis iseniz, çalıştığınız projenin mühendislik hesaplamlarını, matematik ve fizik kurallarına göre yapmanız gerektiğini kimse size söylemez. Çünkü bunun başka yolu yoktur ve buna uymak zorundasınızdır. Düşünsenize, patronunuz size email atıyor ve projedeki tüm hesaplamaların fizik kuralları çerçevesinde yapılmasını istiyor? Böyle bir email almazsınız. Çünkü eğer mühendis olarak işe alındıysanız, patronunuz sizin farbrika ayarları gibi otomatik olarak bütün problemlere matematik ve fizik kuralları çerçevesinden bakacağınızı bilir. Bunu size hatırlatmak için email atmaz. Email atarsa eğer, sizin matematik ve fizik kurallarına uymadığınızı ve işten kovulduğunuzu bildirmek için atar. Peki hangi durumlarda işyerinde email alırız ve bu email’lere nasıl cevap vermeliyiz?